İç Mekan Tasarımın Psikolojiye Etkisi Nelerdir?
House Psikolojisi

House Psikolojisi

Anasayfa / İç Mimarlık / İç Mekan Tasarımın Psikolojiye Etkisi Nelerdir?

İç Mekan Tasarımın Psikolojiye Etkisi Nelerdir?

İç mekanın günlük yaşantımıza etkilerinin olduğunu hepimiz biliriz. Bazı mekanlara girdiğimizde enerjimiz yükselir, bazı mekanlara girdiğimizde kendimizde farklı duygular hissedebiliriz. Aslında bakarsınız, bunun temel sebebi mimarlığın tamamen insanı hedef alan bir alan olduğudur. Mimarlık tarihine baktığımızda da özellikle psikolojik etmenlere sahip olduğunu dönemlere bakarak anlayabiliriz.

Özellikle barok dönemine baktığımızda çevrenin psikolojik etkileri tamamen mimariye yansımıştır. Barok mimariye sahip bir yapıda bulunduğunuzda kendinizi daha kasvetli hissedersiniz. Bunun sebebi karanlık alanların fazlalığı ve genellikle koyu tonların hakim olmasıdır. Dönem dönem baktığınızda bunu tamamen anlayabilirsiniz.

Yaşam alanınızın daha sıcak bir hale gelmesini istiyorsanız, aydınlatma olarak sarı renkleri tercih etmenizi önerebilirim. Çünkü sarı aydınlatma elemanlarının psikolojik olarak daha sıcak hissettirdiği açıkça belirlidir.

Renk tonlarının da psikolojiye tamamen etkisi vardır. Koyu tonların daha çok depresif özellik taşıdığı ve sakinliği getirdiğini biliriz. Bundan dolayı sadece açık renkler kullanmak tamamen yanlıştır. Çünkü uygun renk paletleriyle iç mekana psikolojik olarak daha pozitif bir hava katmak mümkündür.

Mimari ile heykeltıraş sanatı aslında bakarsanız çok benzer sanat alanlarıdır. Dışarıdan baktığınızda çok alakasız gibi görünebilir, fakat bir o kadar da ilgilidir aslında. Tek fark şudur ki, mimari yapılar insanlığa daha çok hitap eder çünkü insanları içine alan üç boyutlu bir yapı kimliğine sahiptir. Fakat heykeltıraşların insanları kapsamadığı için bu etkiden tamamen bahsedemeyiz.

Sadece uygun renklerle değil, aynı zamanda yaşam alanlarınızın ne kadar güneş aldığı, uygun konfora sahip mobilyalara sahip olup olmadığınız dahil birçok etken psikolojinizi etkileyebilir. Bir nesne ile bir anınızın olması, ona baktığınızda iyi ya da kötü bir şey çağrıştırması da psikolojik olarak önemli bir faktördür.

Peki iç mekanda psikolojik olarak daha iyi hissetmemiz için neler yapmalıyız? Bu tabii ki kişisel olarak da irdelenmesi gereken bir konudur, fakat yaşam alanlarınızda sevdiğiniz köşeler oluşturmaya çalışın. Buna örnek olarak iç mekana derinlik kattığını düşündüğüm kitap okuma alanları yaratmak olabilir. Ya da meditasyon alanları da buna güzel bir örnektir. Özellikle evden çalışıyorsanız, kendinize iş bitiminde iyi hissettirecek ve sanki ofisteymişsiniz gibi hissettirmeyecek alanlar oluşturmanız önemlidir. Açık, soft renkler kullanmanızı öneririm. Fakat tabii ki bu konular kişisel seçilmesi gereken konulardır.

Kısaca söylemek gerekirse, iç mekanların günlük yaşantımıza tahmin ettiğimizden çok daha büyük etkileri vardır. Yaşadığınız ev sizi kötü etkileyebilir, fakat ufak dokunuşlarla ve maddi olarak çok para harcamadan gerekli çözümlerle daha konforlu bir ortam yaratabilirsiniz.